19 Ocak 2014 Pazar

Sizce sabahın 6 sında hoşlandığın insanla konuşmak nasıl bir duygu ?

Koşuyorum onun arkasından mı? Bilmiyorum o kim mi sabahın 6 sonda konuştuğum insan.Önemli mi ki benim için evet tabiki onu istiyorken ondan hoşlanıyorken önemli sabahın bu saatinde konuşmak bir onurdur.
Havalar aydınlansa onunla konuşurken keşke beraber izlesek güneşin doğusunu tam güneş doğarken dudaklarımız birbirine deyip yeni bir dünya oluşsa.O dünya da sadece ikimiz. Ben ona ne kadar tuhaf insansın  desem.O da bana ne tuhaflığımı gördün dese. Günlerimiz eğlenceli güzel sadece ikimiz ellerimiz ve kalplerimiz olsa...

Gözümü kapatıp düşünüyorum herşeyi söylesem. Sadece seni istiyorum desem ve hep onu istesem ölene kadar.Ne var ki bunda aslında çok normal bir şey. Herkesin isteyeceği ve ulaşabileceği bir şey.

Not: Sadece içimdeki duyguları ona aktaramadığım için buraya aktarak iyi geliyor.

17 Ocak 2014 Cuma

Başlığını sen koy...

Tarih : 10 Haziran

Gittiğinde yazmıştım bu son yazıyı gözyaşlarımla birlikte...

Şimdi buruk bir sevinçle dönüşüne yazıyorum. Hasretimin bitmesine yazıyorum ama  sen benim olmadıkça gitmişsin gitmemişsin yada dönmüşsün fark etmiyor benim için...

Sen gittiğin zaman benim hayatımda mevsimler yer değiştirdi. Sen uzak diyarlara gittiğin zaman hatırlıyorum haziran ayıydı.Ama bana sor o ayı. Seninle birlikte gitmişti o güzel yaz günleri.Bana sonbahar gibi geliyordu.Bir ağacın yaprakları gibi sarardım,soldum...Son bir güç ve umutla tutunmaya çalışıyorum o dallara.
Senin gidişinle yer değiştiren mevsimler dönüşünle acaba geri mi gelicekti ki ?


Tarih: 20 Eylül


Dönüşünle rüzgar çarpmıştı bana
O gözlerin, bakışların kafamı karıştırdı düşünemiyordum artık
O masmavi gözlerle bana bakan sen miydin ?
Yoksa kafamda kurduğum hayallerden bir tanesi miydi bu da...
Yokluğunda, seni beklerken küflendi kalbim
Bu kalbin sana ait olan kalbin ilaçı dönmüş müydü ?
Gücün varsa gel kurtar bu azapdan.Yoksa, yoksa bırak.
Tutunacak ne dalım kaldı, sararacak ne yaprağım...
Bu kalbe ilaçın yoksa git. Karışsın benim için mevsimler
Sensizlikle savaşırım ve binlerce kez yenilir bu kalp.
Bu kalbe ilacın yoksa Git! Git Git(me)...

Mevsim rüzgarları ne zaman eserse essin ben kendime geldim.Anladım ki sen ve ben hiç olmayacağız.  Alıştım yokluğunu...

15 Ocak 2014 Çarşamba

Bir Sırrım Vardı Benim

Bir sırrım vardı benim.Yıllar boyu sakladığım ve kimselere diyemediğim  bir sır.Bu sırrın yanında ölüm,aşk,yalnızlık hak getire.İçimde bir martı yaşardı benden izinsiz.Yüreğimin en kuytu köşesinde.Doğduğum zaman benden izin almamışdı benden.Yıllar sonra fark ettiğim o martı.Şu an bana eziyetlerin en büyüğünü yapıyor.Zamanında vurdum üstüne kilidi.Ne su verdim,ne besledim ölsün diye bana bu eziyetleri yaşatmasın diye.Çok günler oldu ağladığım,özgürlüğüme yalvardığım.Biraz tuhaf histi bu ne zaman git desem hep benimle kaldı neden kaldın söyle bana bu eziyetleri yaşatmak için mi? Beni yıpratmak için mi neden? diye çok sordum...
     

     Tek istediğim  o duyguya doğru uçmak kuşlar gibi kimseye hesap vermeden arkamdan kim ne dicek diye düşünmeden.Olmadı... Vurdum gene kilidi üstüne.Ölmesini çok istedim ama o her seferde tekrar canlandı. 

Bir gün...

 İşte gitti dediğini zannettiğim zaman.Birden açık bıraktığım kapıdan gizlice sızıverdi.Hiç beklemediğim anda...
Saf ve temiz duygularımın içine kanatlandı aniden.Öyle bir çığlık attım ki.Kurtarın diye! Ama çok geç kalmıştım.

Her dışarı çıktığımda insanların suratlarına baktığımda acaba diyordum her seferin tek bende mi var bu duygu.Neden ben diye soruyordum kendime milyon defalarca...

KOSKOCAMAN 4 YIL GEÇTİ

Her gece gökyüzünde saydığım yıldızlar şimdi ayağımın altında.Yıldızlar gibi o beni yiyen duygular birer birer ufalandı.Başımdan aşağı dökülen kaynamış sular değildi.Düpedüz benim yaşadığım ve yaşayacağım hayatımdı.
YAŞIYORUM TÜM ÇIPLAKLIĞI İLE
...

11 Ocak 2014 Cumartesi

Sanatın Değişmeyen Dalı MODA

Aslında  moda hakkında herkes birşeyler yazıyor.Bilgisi olanda olmayanda yazıyor.Bende kara verdim.Ama sadece fotoğrafları yayınlarak ben olsam nasıl giyerdim bunu diye sizinle paylaşmak istiyorum.Ne kadar takarsınız beni bir bilgim yok.
 

Moda Nedir? Modayı takip eden veya etmeyen herkes moda kelimesinin sadece bir toplumda öne çıkan giyim tarzlarını mı ifade ettiğini merak eder.
 İşte "Moda Nedir" sorusunun cevabı.
Nedir bu moda dediğimiz? Erkeler de, bayanlar daki günümüzde bayanların vazgeçilmezlerindendir moda . Her ne kadar bayanlara göre erkeler daha az ilgileniyor gibi görünse de aslında erkeklerde moda ile ilgilidir. Ama günümüzde moda deyince aklımıza ilk gelen bayan olur. Çünkü etrafımızdaki tüm giysi mağazaları nerdeyse sadece bayanlara çalışıyor gibidir. Bugün hangi çarşıya giderseniz gidin, hangi mağazaya girerseniz girin kadınlar için üretilen ürünlerin erkeklerinkinden daha fazla olduğunu görebilirsiniz. Tabiki de öyle olur.Dünya da ve Türkiyedeki erkek modacıların çoğu bile bayanlar için üretiyor.Aslında şu varki erkek modacıların çoğu eşcinsel.Fazlasıyla belli olmuyor mu? Her neyse bu konu sadece onları ilgilendirir.
Hadi başlayalım yoruma:
 Aslında bu ayakkabının ben eskimiş hali daha çok hoşuma gider bu ayakkabıyı 1 sene giysinler öyle verin.Skinny jean ile harika olur.Aslında tabi ben bunu yazında giyerim.Gömlekle harika olur fazla hareketli olmamak koşuluyla güzel gider.Kışında kazakla da harika kombin olur ama ben genelde kışın da kazak giymediğim için daha çok gömlek kısa kollu tişörtle giydiğim için onlarla da yakışabilir.
 Şu uzun botlar of of özel olarak keşfedilmiş resmen bayılıyorum.Tabi benimde var. Evet bende bu tarzda çok kullanıyorum botumu.Ama yeni bir şey yaptım biliyorum onu kızlar yapıyordu bende yaptım çok yağmurlu havalarda pantolonumun üzerine tozluk giydim.Aslında ben sevdim hem pantolon pislenmiyor.Hem bacaklarınız sıcak oluyor.
 Aslında  böyle tarzlar İlkbaharda ve Sonbaharda görebiliriz.Tabiki her insan da değil. Ben mesela kravat takmayı sevmiyorum.Orta okulda ve lisede çok taktım sıkıldım. Ya düğmeyi sonuna kadar kapatırdım yada açık bırakırdım. Sizin taktiriniz siz nasıl seviyorsanız öyle yapın.

 Huhuvv :) Sevdiğim tarzlardan bir tanesi spor ve klasik arası giyim ve kundura tarzı ayakkabı.Benimde var şu an 3 tane yavaş yavaş koleksiyon yapmak istiyorum.Çoğu zaman üniversiteye bu tarzda giyinip gidiyorum.İnsanlar beğeniyor.Bir sorun var benim böyle kaslı kollarım yok :(
Bileklik aksesuar erkeklerde önemli bir unsur mu dicem.Bence saat daha önemli.Bunu diyorum ama ben saat takmayı sevmiyorum.Ama takanlara yakıştırıyorum.Bileklikde yakışıyor tabi ama renk uyumu önemli yada zıt renkler olabilir.Bir fikir daha saat yada bilekliğinizi öne çıkartmak istiyorsanız fazlasıyla sade giyininki kullandığınız aksesuar dikkat çeksin.












 Evet güneş gözlüğü abi anlamıyorum kışın ortasında takıyorlar.Türkiyede de
yavaşca yayılmaya başladı.Sevmiyorum ben güneş gözlüğü dediğin ilkbahar ve yazın takılır.Neyse sakinim :) Bu çantalar çok moda olmaya başladı yakışan var ama ben daha çok bayanlara yakıştırıyorum bunları.
 Aslında şöyle baktığımda bana çok feminen geliyor.Ama bende olsam böyle giyerdim beğendim çünkü bot ve pantolona özellikle.Seviyorum abi böyle tarzları.
Huhuv klasik erkek takımının dışına çıkmaya çalışmışlar  ayakkabı ve bermuda paca ile güzel olmuş.Ama ben daha çok böyle şeylerde bacakdaya dövme isterim yada çorap görmek isterim.Doğrusu dövmeyi çok seviyorum ama sıkılırım diye yaptıramıyorum ondan çorap kullanıyorum ben.Bu arada benim çorap fetistim var renkli değişik çoraplara bayılırım.Sadece giyerim okadar.

Not:Ben modacı değilim sadece modayı takip ediyorum.Kendi dşüncelerimi yazdım.Hayalim di moda tasarım okumak ama aile nedeniyle o hayalimi gerçekleştiremediğim için bende böyle bir şey yapmak istedim.



10 Ocak 2014 Cuma

sıfat ve aşk

Bu gün arkadaşımla gezdikden sonra eve gelip kahvemi yapıp ve The civil wars grubunu dinleyerek bir yazı yazmak istiyordum.Ama hayal kırıklığına uğradım çünkü kimyadan kaldım beklemiyordum.Her neyse bu moral bozukluğunu umarım atlatıcam.


 Aslında bugün yazmak istediği konu şu aktif pasif olayı olucaktı.Hatta bu konu  Kaan Arer de yazmıştı.
İnsanlara sıfatlara göre ayırmamız çok yanlış diyorlar bende diyorum aslında bunu.Ama çocuklukdan gelen bir şey değil mi bu hatta doğuştan.Mesela korku filmi olur televizyonda annen yada baban sen daha çocuksun izleyemezsin der.Mesela bana göre o da bir sıfattır.Sonra öğrenci,öğretmen,genç,yaşlı bir çok şey bunlar hep sıfattır.Asıl bizim en önemli sıfatımız, insan sıfatıdır.İlk önce bu sıfata uyuyor muyuz diye düşünmeliyiz bence.Sonra diğer sıfatları ona göre kişiye göre kullanmalıyız.Şu varki kulladığımız sıfatlar dünyanın her tarafında kıullanılıyor.Google yazın sıfat diyince hem dil bilgisinde kullandğımız sıfat konusu çıkar.Bana göre ilk insan sıfatı çıkmalıdır.Her neyse bu zaman kadar kendi düşüncelerimi söyledim.Şimdi şu aktif pasif konusuna geri dönelim. Aşk sıfatlara bakmaz ise neden bu kişi zengin bu kişi fakir edebiyatı yapılıyor(bana göre bu da bir sıfattır).Bir eşcinselin birisine aşık olmasında gene sıfat vardır.Gene heteroseksüel bir insanın karşı cinse aşık olması gene sıfatla alakalıdır. Bir heteroseksüel erkeğin yada kadının bana göre cinselliğini düşünerek birbirine aşık olması yada homoseksüel bir insanında cinselliğini düşünerek aşık olması çok normal bir şey.Bana göre bunda da bir sıfat var.Hangi pasif bir pasife aşık olmuştur yada hangi aktif bir aktife aşık olmuştur.Bakın istisnalar vardır. Ama uzun süre kalıcı olmamıştır.Aslında homoseksüel insanların aşk hayatlarında fazla uzun süren bir ilişkisi yoktur bana göre.Türkiyede ölene kadar beraber olan homoseksüel insanlar bilmem vardır dicem ama fazla inandırıcı gelmiyor ama.Ama şu soru geliyor aklıma neden bir erkek ve bir kadının ilişkisi ölene kadar sürüyor?Eeee homoseksüelde insan diğer heteroseksüellerde insan.Acaba burada sorun kimlerde?Bence ilk insan kabına çekilip düşünmeli hata kimde diye.Bana sorarsanız doğrusu hiç yapmadım.Hiç düşünmedim.Aslında insanlar her hatalarında suçlu olmasa bile kenara çekilip düşünmeli.Ya suçlu ben olsam ne yapardım.Yada neden hata yaptım diye.Biraz felsefe ile de alakalı.Babam hep der ileride iyi bir mühendisolmak istiyorsan felsefe kitaplarıda okumalısın diye....
   ASLINDA AŞKI UFAK BİR ŞİİRLE ATLATMAK İSTESEM ŞU ŞİİRİ OKURDUM BEN

Seneler Geçsin,Sen Beni bil ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğun kadar dostlarının,Dostlarının olduğun kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki,Öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Sen çok dertlenip,içip arkadaşlarınla eve gelmelisin.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki,yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki,paramız olunca sevinelim.
Güzel günlerimizi,evimizde,bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek….
Böylece yaşamalıyız işte.
Sonra çocuklarımız olmalı,Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırasıyla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın.
Ve ben söylenerek sıranı almalıyım.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım,
Söylenerek yumurta kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken,Herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden.
Mutluda olsa,Kötüde olsa,Yaşadığımız günler bizim
günlerimiz olmalı.
Saçlara düşünce yada gidince aklar,
Çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız,Her sabah cinayetle uyanılmayan,Sessiz bir yere gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip,Sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize,
Geçmişteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız.
Öyle sevmelisin ki beni,Bu yazdıklarım korkutmamalı seni,
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken,
Sadece mutluluk olmalı yüzümüzde
Birbirimiz sevmenin gururu olmalı “HERŞEYDE”…..
NOT: Bu şiiri okurken aklınıza bir insan geliyorsa onu kaybetmeyin gerçek sevgiyi aşkı bulmuşsunuz demektir.